Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
​Google, Tango ile Müzelere Artırılmış Gerçeklik Katmanı Ekliyor

​Google, Tango ile Müzelere Artırılmış Gerçeklik Katmanı Ekliyor

Google, artırılmış gerçeklik uygulaması Tango ile müze ziyaretçilerine fiziksel gerçeklikten daha fazlasını sunmayı hedefliyor.

Google’ın artırılmış gerçeklik platformu Tango, pek çok değişik türde disiplin ve uygulama ile uyumlu olabilecek yeteneklere sahip. Özellikle bilgiye dayalı disiplinlerde büyük fayda sağlayabiliyor. Örneğin müze ve sergi gibi fiziksel olarak gördüklerimizin ötesinde daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğumuz ortamlarda animasyonlu yeni bir katmanı gözlerimizin önüne serebiliyor. Hazır bu yetenek düzeyine erişmişken Google, dünyanın dört bir yanındaki müzelerle iş birliği yapmak üzere adım attı ve ilk olarak Detroit Sanat Enstitüsü (DIA) ile iş birliğini başlattı.

Google’ın, Tango ile müzelerde sunduğu “telefon ekranı aracılığıyla sanal gerçeklikle fiziksel gerçekliği harmanlayan” deneyime Pokémon GO ve benzeri uygulamalar sayesinde hepimiz aşinayız aslında. DIA’da ziyaretçiler, resepsiyondan Lenovo Phab 2 Pro (Tango’nun kullanılabilir olduğu ilk akıllı telefon) isteyebiliyor. Ayrıca CES 2017’de Asus ZenFone AR de Tango’nun kullanılabildiği ikinci telefon olarak listeye yeni eklendi. Çoğu akıllı telefonda, sanal gerçeklik katmanlarını 3 boyutlu yüzeylere düzgün bir şekilde aktarmak için gerekli olan derinlik ve ölçü algısına sahip bu derece gelişmiş sensörler bulunmuyor. Bu da uygulamanın geniş kitlelere sunulabilmesi açısından Google’ın aşması gereken bir engel. Şu an için işleyiş hakkındaki detaylar maalesef sınırlı ancak uygulamanın müzelerde küçük testler ve oyunlar da içereceği bilgisi mevcut.

Müzelerin tarihi mirasa ev sahipliği yapan ve önemli dönüm noktalarının kaydını tutan birer bilgi hazinesi olduğu aşikar. Oldukları haliyle zaten ilginçler. Tango aracılığıyla sunulan artırılmış gerçeklik boyutu sayesinde ise gerçekliğin fiziksel olarak eksik kısımları tamamlanabilecek ve fiziksel gerçekliği ekstra bilgilerle harmanlayıp daha derinlemesine kavramak mümkün olabilecek. Örneğin aşağıdaki gibi İştar Kapısı’nın eksik kısımlarını veya boyası solmuş kireç taşı kabartmalarının üzerindeki resimleri tüm canlılığıyla Tango ile görmek mümkün olabilecek. Ziyaretçi telefonu bir antik Mısır lahitine tuttuğunda içindeki mumyayı görebilecek. Daha doğrusu sanal gerçeklik uygulaması Tango, lahitin içindeki mumyayı ekrana getirecek. Yine bir başka örnek vermek gerekirse; Mezapotamya’ya ait silindir bir kaşeyi yalnızca görmekle kalmayacak, Tango sayesinde artırılmış gerçeklik ortamında kaşeyi yuvarlayarak nasıl çalıştığını, nasıl desenler çıkardığını görmek mümkün olacak.






Görsel: blog.google