Bağımsız veya evden çalışan kişilerin en büyük avantajı çalışma koşullarını ayarlama özgürlüğü. Evin en konforlu noktasında pijamalarla çalışsanız bile bunu kimse bilmiyor. Ve yine ortaya çıkardığınız sonuç, takım elbiseyle yapılandan pek de farklı olmuyor.
Bu özgür çalışma ortamında doğan en büyük sorun da bireyin kendini disipline etmesi. Kabul edelim, beş dakika ara vereceğim diyerek yarım saati komikli kedi videolarını izleyerek geçiriyoruz. Bunun önüne geçmenin en kolay yolu ise aynı ortamda çalışan başka birinin olması.
Ortak çalışma alanları, Starbucks gibi cafe’lerde veya bu amaç için hizmet veren atölyelerde kendine yer buluyor. Fakat İsveç’te bağımsız çalışanlar tarafından kurulan Hoffice, ev ile dış ortam arasında harika bir denge yakalıyor. Bağımsız çalışanları eve davet ederek evi atölyeye dönüştürüyor.
Tamamen ücretsiz olan bu topluluk yerel yayın yapan bir internet sitesinde yayınlanan makale Hoffice’in çalışma dinamiklerini anlatıyor. 10 – 12 kişi, bir sabah saat 10’da zili çalarak eve geliyor. Ve akşam mesaileri bitene kadar çalışmak üzere rahat bir alan seçiyorlar. Herkes kendi işiyle uğraşırken daha kolay odaklanıp fikir alışverişinde bulunabiliyor.
Yapılan araştırmalar insanların 40 dakikadan daha uzun süre konsantre olamadığını gösteriyor. Hoffice çalışanları bu nedenle 45’er dakikalık vardiyalarla çalışıyor. Süre dolduğu zaman zil çalıyor ve herkes 10 dakikalık ara veriyor. Bu on dakikada günlük başarmayı diledikleri hedeflerini paylaşıp meditasyon yapıyorlar.
Bağımsız veya evden çalışan bireyleri hem sosyal alana davet eden hem de alıştıkları rahatı bozmayan sıcak bir proje olmuş.
Topluluk 10 dakikalık molalarda birlikte dans da ediyor.
Görsel; Hoffice