The Guardian yeni medyada son yıllarda çok aktif. Facebook’un Open Graph teknolojisini ilk kullanan haber sitelerinden biri olup sosyal medya ve haber paylaşımı konusunu yaklaşık bir yıl etüd ettikten sonra bu işin mantıklı olmadığını görüp Open Graph’ı uygulamalarını ilk kapatan medya kuruluşlarından da biri oldu. Yani yenilikçi fikirleri yapmış olmak için yapmıyor, gerçekten verimli olup olmadığına da bakıyor bu yeni uygulamaların.
The Guardian’ın yeni fikri bir mobil uygulama: GuardianWitness.
Mobil operatör EE‘nin sponsorluğunda hayata geçen uygulama ile Guardian’ın verdiği bazı görevlere uygun içerikler paylaşılabiliyor. Örneğin “yüksek binalar” başlığına çektiğiniz bina fotoğraflarını gönderebiliyorsunuz. Video ve fotoğraf dışında metin de iletilebiliyor. Yayınlanan içerikler moderasyondan geçiyorlar.
Bu tip uygulamalarla basın kuruluşları önemli olayların kalbinden nitelikli içeriği gazeteye orijinal yaratıcısının adıyla hızlı ve telif sorunları da çözülmüş şekilde aktarabilecekler.
Diğer bir taraftan, sadece bir medya şirketinin uygulamasını kullanmak yerine organik olarak beliren etiketlerle oluşturulan içeriklerin açık platformlarca derlenip habere dönüştürülebilmesi çok daha gelişmeye açık bir yeni medya yöntemi olabilir. 2011’te Al Jazeera’nın The Stream programı için kullandığında adını duyduğumuz Storify bu tip derleyicilere çok iyi bir örnek. ABC News’in Boston Maratonu’nda gerçekleşen patlamalarla ilgili sosyal medya içeriklerinden derlediği bu haber de iyi bir örnek bu yeni platform kullanımına.
Türkiye’de de140Journos projesi, bağımsız kaynaklardan ve olay yerinden canlı olarak haber iletmek için kurulmuş ağlardan bir tanesi. Özellikle ana akım medyanın gündeme taşımadığı olayları aktararak da bir misyon üstleniyor.