Teknolojiyle birlikte ortaya çıkan yenilikler ve kullandığımız araçlar yeteneklerimizi geliştirip bizi adeta bir cyborg haline getiriyor. Öyle ki ilk insanlar hatta yalnızca birkaç yüzyıl önce yaşamış insanlar bile bugünkü insanın yeteneklerini görse, onu büyücü ya da tanrısal güçlere sahip bir varlık zannedebilirdi. Şöyle bir düşününce, neredeyse vücudumuzun bir uzvu haline gelmiş akıllı telefonla yapabildiklerimizle dahi insana özgü yetenekleri hackleme yolunda önemli yol katetmişiz. Yeni Zelandalı tasarımcı Dani Clode’un Third Thumb (üçüncü başparmak) adlı projesi, bu durumu deneysel ve felsefi olarak ele alan, bir parça da insanı gülümseten bir çalışma.
İnsanın yeteneklerini genişletip bir tür keşif yolculuğuna çıkarmayı amaçlayan Third Thumb hepimize şu soruları yöneltiyor: Ekstra güçlerimiz olsa neler yapabilirdik? Peki engelli olmayan bir insan protezlerle ne tür yetenekler geliştirebilir? Stil sahibi protezleri konu alan yazımdan bir alıntı yaparak ben de ekleme yapayım bu sorulara: Protezler, insanlığı yakın geleceğin idealize edilmiş bedenlerine götürüyor olabilir mi?
Gelelim Third Thumb’ın teknik özelliklerine. Termoplastik poliüretan türevi bir malzeme olan Ninjaflex ile 3B olarak basılan başparmak, küçük parmağınızın yanı başına yerleştirilmek üzere tasarlanmış. Protez parmak, kullanıcının ayağından Bluetooth aracılığıyla komut alan bir akıllı bileziğe bağlı. Ayak tabanlarına yerleştirilmiş basınç sensörleri, ayakla uygulanan herhangi bir kuvvet bilezik tarafından bir sinyal olarak algılanıyor. Ayağı bastırırsanız, başparmak içeri bükülerek, objeleri kavramanızı sağlıyor.
Beyin dalgalarıyla hareket eden protezlerin geliştirildiği günümüzde Third Thumb’ın süper bir teknolojiye sahip olmadığı aşikar. Ancak basit bir mekanizmayla insanın yakın geleceğine dair düşündüren bir deney, öngörü ve belki de bir nebze şaka niteliğinde. Sonuçta “neden başparmak?”, “neden ayaktan komut alan bir el parmağı?” gibi sorular sormadan edemiyoruz. Belki de proje özellikle bir parça absürtlüğü barındırıyor içinde. Third Thumb; daha iyi mesaj yazmayı, daha iyi limon sıkmayı, daha iyi iskambil oynamayı, daha iyi gitar çalmayı, jestleri, işaret dilini ve benzeri yetenekleri geliştirmeyi hedefleyen bir proje olarak tanımlanıyor. Eh bu da insanın aklına türlü türlü şakalar getirebiliyor.
Görsel: Dani Clode