Uber günümüz teknoloji devleri arasında en tartışma yaratan, en sivrilen girişimlerden. Çok çeşitli sebeple farklı zamanlarda suçlanan Uber, aslında parıltılı teknoloji dünyasının karanlık tarafına da dokunan bir marka. Belki alıştığımızdan, belki kanıksadığımızdan Uber’deki skandallara tepki vermiyoruz dünya olarak. Ve Uber genişlemeye, büyümeye devam ediyor. New York merkezli istasyonsuz bisiklet paylaşım girişimi Jump, geçtiğimiz hafta başında Uber’in alt şirketlerinden biri haline geldi. Satışın 100 milyon dolara gerçekleştiği konuşuluyordu fakat TechCrunch yakın kaynaklarından aldığı bilgiye göre 200 milyon dolar civarında olduğunu belirtiyor.
San Francisco’da Uber’le bisiklet kiralama keyfi
Şehir içi ulaşımda bisiklet kullanmak senelerdir yükselen bir alışkanlık. Gerek ilk ve son adımlarda kullanmak olsun gerekse baştan sona yolculuk boyunca bisiklet teknolojiyle beraber eskimeyen hisler yaşatıyor. Şehir içinde bir istasyondan bisiklet almak ve işimiz bittikten sonra onu başka bir istasyona park etmek ise çok çok uzun yıllardır varolan bir şeydi. Fakat Çin menşeli Mobike başta olmak üzere Limebike, Spin, Zagster, Ofo ve Jump gibi aktörler bisikletinizi istediğiniz yere bırakma özgürlüğüyle büyük bir pazar yarattı. Bu şirketlerin bazıları bağımsız bazıları ise büyük yatırımcılara sahip. Ofo ise Alibaba tarafından destekleniyor. Kimi şirketler scooter gibi farklı araçlar da sunarken kimileri bisiklet odaklı devam ediyor.
Jump’ın rakiplerinden ayrıldığı en önemli yönü ise araçlarının elektrikli ve San Francisco’da trafiğe çıkabilen ilk model olması. Uber de Ocak ayında yaptığı açıklamayla Jump ile bir anlaşma sağlayıp, kendi uygulaması üzerinden de bisiklet çağırılabildiğini duyurmuştu. Tabii bisiklet size gelmiyor, siz bisiklete gidiyorsunuz. Çünkü sürücü de sizsiniz.
Geçtiğimiz hafta bu ortaklık biraz daha ilerledi. 6 ülkedeki 40 şehirde 12.000 bisikletle hizmet veren Jump artık Uber’in bir alt şirketi. Uber ulaşım anlamında yer alabileceği her forma girerek insanların ayağını mütemadiyen yerden kesmek istiyor. Jump’ı markanın bisiklet ve muadili araçlardaki kolu olarak düşünürsek, Otto da markanın otonom kamyon kolu. Hatta Otto markası da bir süre sonra emekliliğe ayrılmış ve Uber’in sürücüsüz kamyon bölümünün adı Uber ATG olmuştu.
Web Summit 2017’de de Uber’in üst düzey ürün yöneticisi Joff Holden, 2020’de Los Angeles’ta hizmete geçecek hava taksilerinin vizyonlarını tanıtmıştı. CES 2018’de ise Bell ortaklığıyla bu hava taşıtlarının konsepti tanıtılmıştı. Uber yakın gelecekte demiryolu şirketi de satın alırsa kimseyi şaşırtmayacak.
Uber’in Uçan Taksileri 2020’de Los Angeles’ta [Web Summit 2017]
Görsel: Jumpbikes