Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Rüya Kaydedici

Rüya Kaydedici

Dream Recorder, kullanıcının rüyalarını sabah anlattığı haliyle kısa videolara dönüştürüyor ve bu videoları oynatarak bilinçaltını gözden geçirmesini sağlıyor.

Hollandalı tasarım stüdyosu Modem, rüya günlüğü tutma alışkanlığını yapay zekâ çağına taşıyan yeni cihazı Dream Recorder ile dikkatleri üzerine çekti. Bu yenilikçi başucu cihazı, kullanıcıların rüyalarını sabah uyanır uyanmaz anlatarak kısa videolar şeklinde yeniden yaşamalarını sağlıyor.

Pek çok yeni yapay zekâ cihazının karmaşık işlevler vaat ederken Dream Recorder, yalnızca tek bir basit görevi yerine getiriyor: Rüya anlatımını görsel hale getirmek. Kullanıcılar sabah uyandıklarında cihazın üzerindeki butona basarak bir önceki gece gördükleri rüyayı sözlü olarak anlatıyor. Ardından yapay zekâ modeli, bu anlatımdan yola çıkarak bulanık ve izlenimsel bir estetikle hazırlanmış kısa bir video oluşturuyor. Bu video, rüyaların gizemli doğasına uygun biçimde cihazın ekranında oynatılıyor.

Rüyanı tekrar tekrar oynat, bilinçaltını gözden geçir

Dream Recorder, teknoloji ürünleri arasında alışılmışın dışında bir yaklaşım sergiliyor: Cihaz tamamen açık kaynaklı. Modem’in önceki AI projesi Terra gibi, yazılım kodları ve donanım dokümantasyonları GitHub üzerinden erişime açık. Kullanıcılar cihazın dış kabuğunu 3B yazıcıyla üretebiliyor ve iç bileşenlerini hazır parçalarla bir araya getirebiliyor.

Modem’in kurucuları yaptıkları açıklamada, cihazı insanların günün geri kalanında dikkat dağıtan diğer teknolojik araçlara maruz kalmadan önce bilinçaltlarını gözden geçirebilmeleri için tasarladıklarını belirtmiş.

Cihaz, bir haftalık rüya kaydını saklayacak yedi bölmeye sahip. Böylece kullanıcılar tekrarlayan temaları/rüya motiflerini fark edebiliyor. Modem’den Astin le Clerq, “Rüyalara duyulan hayranlık her zaman vardı. Değişen şey ise teknoloji. İlk kez, bilinçaltımıza biçim verebilecek, görünmeyeni görünür kılabilecek ve belki de onu anlamamızı  sağlayacak araçlara sahibiz.”

Tasarım sürecinde Modem; yaratıcı teknoloji uzmanı Mark Hinch, endüstriyel tasarımcılar Ben Levinas ve Joe Tsao ile illüstratör Alexis Jamet ile birlikte çalıştı. Jamet’in bulanık şekiller ve grenli dokular içeren çizimleri, yapay zekânın eğitim sürecinde kullanıldı.

Sakin teknolojiyle rüyaları kayıt altına almak

Kurucu ortak Bas van de Poel, Dream Recorder’ı “yatak odasında evinde gibi hissedilecek şekilde, sakin, sessiz ve sıradan teknolojilerin gürültüsünden uzak” bir tasarımla geliştirdiklerini ifade etmiş. Cihazın bir teknoloji ürünü olduğu anlaşılmadan komodinin üzerinde durabilmesi hedeflenmiş. Sert çizgiler ve simetri terk edilerek, dokunsal ve hafifçe belirsiz bir form yaratılmış.

“Yatak odası, telefonlardan arındırılmış bir sığınak olmalı,” diyen van de Poel, Dream Recorder’ın bu yaklaşımla geliştirildiğini ve herhangi bir uygulama ya da bildirim olmadan bağımsız çalıştığını vurguluyor. Cihaz yalnızca karanlıkta hafif bir parıltı yayıyor.

Videoların bulanık ve analog estetiği, hem Jamet’in çizimlerinin yapay zekâya sağladığı görsel dilin bir yansıması hem de cihaz üzerindeki post-prodüksiyon işlemlerinde kullanılan FFmpeg yazılımından kaynaklanıyor. Kullanıcılar ayrıca videolarına stil komutları da ekleyebiliyor. Modem’e göre, yapay zekâ modelleri geliştikçe bu “rüya manzaraları” daha doğru ve etkileyici hale gelecek.

Van de Poel ve le Clerq, bu projede 1990’larda Xerox PARC’ta geliştirilen “ambient computing” (çevresel bilişim) yaklaşımını ortaya koyan Amerikalı bilgisayar bilimci Mark Weiser’ın vizyonundan ilham aldıklarını söylüyor. Ancak bu fikirler birçok büyük teknoloji şirketi tarafından da benimsense de, ortaya çıkan ürünler Modem’in sade yaklaşımından oldukça farklı.

Hem Dream Recorder hem de Terra (Modem’in çok dikkat çeken bir başka tasarımı), yalnızca tek bir şiirsel işlevi yerine getiriyor ve kullanıcıların hayatlarıyla sınırlı düzeyde etkileşim kuruyor.

Düşünce kuruluşu ile tasarım stüdyosu arasında bir hibrit oluşum: Modem

“Sonuçta yapay zekâ sadece matematik ve algoritmalardan ibaret,” diyen van de Poel, “asıl önemli olan arkasındaki niyet. Bir dikkat dağıtıcı daha olabilir ya da zihin, beden ve ruh arasında farkındalığı nazikçe kaydıran yeni bir etkileşim biçimi sunabilir.”

Le Clerq ise şunları ekliyor: “Şu anda bu sistemlerin geleceği, esas olarak teknoloji şirketleri ve risk sermayesi tarafından şekillendiriliyor. Amaçları ekonomik kazanç ve kullanıcı etkileşimi. Bizce bu masada başka sesler de olmalı — bu araçlar ne yapabilir değil, ne yapmalı sorusunu soran sesler.”

Modem kendini “düşünce kuruluşu ile tasarım stüdyosu arasında bir hibrit” olarak tanımlıyor. Şimdiye kadar OpenAI, Deepmind, Google ve Teenage Engineering gibi isimlerle iş birliği yapmış.

Görsel: Dream Recorder