Los Angeles sokaklarında her gece yaklaşık 50 bin insanın uyuduğu tahmin ediliyor. Geçtiğimiz yıla göre bir anda %35 yükselen bu sayı, kentteki endişeleri artırmış. Önceki yıllarda evsizler yalnızca belirli alanlarda konsantre bir şekilde görülüyordu. Ancak evsiz kampları son 3-4 yıldır şehir genelinde daha yaygın. Evsizlere özel yeni sığınma evi inşa edilmesi planlansa da imar ve ruhsat kuralları nedeniyle, apartman inşa projelerinin hayata geçirilmesi maalesef acil durum için yetiştirilemeyecek kadar uzun zaman alıyor.
Homes for Hope, Los Angeles belediye başkanının evsizler salgını yaşandığı konusundaki acil durum çağrısının ardından hazırlanmış bir okul projesi. Belediyenin çözüm bulabileceğinden çok daha hızlı ilerleyen bu alarm durumu karşısında; şehir planlamacıları, mimarlar, aktivistler, evsizliği deneyimlemiş bireyler ve kar amacı gütmeden projeyi finanse edecek destekçiler Homes for Hope için bir araya gelmiş. Onu, bürokrasiyle bildik yöntemlerle savaşmaktansa bürokrasiyle birlikte hareket edip daha verimli üretim yapmayı amaçlayan bir girişim olarak tarif edebiliriz.
Homes for Hope, bir bakıma kalıcı konut düzenlemeleri hayata geçirilene kadarki geçiş sürecini atlatmaya yardım edecek düşük maliyetli bir çözüm. Projede yer alan ekip, olabildiğince kısa bir sürede evsiz bireyin çatısı olabilecek; tek kişilik, taşınabilir ve modüler bir ev prototipi tasarlamış. Üniversite öğrencileri, tasarımı kentte geçerli olan yapı kısıtlamalarına uygun olarak hazırlamış. Los Angeles’ta halen uygulanmakta olan eskimiş imar kuralları, ihtiyaç duyulan çok sayıda sığınma evinin kurulmasının önünde engel teşkil ediyor. Homes for Hope projesinin ürünleri ise teknik açıdan mülkiyet dahilinde olmayacak şekilde üretilen geçici yapılar sınıfına giriyor. Bu şekilde bürokrasideki boşlukları yakalayan yapılar, acil bir çözüm niteliği kazanıyor. Şehrin herhangi bir noktasında 30 yataklık bir sınır belirlenerek şartlı izin almaktan muaf hale gelinmiş. Çünkü bu izin süreci ilerlemeyi aylar hatta yıllar boyunca sürecek şekilde uzatabiliyor.
Evsizlerin geceleyeceği üniteler; yerde uyuyor hissi vermeyen, kullanıcıya mahremiyet lüksü sunan ve topluluk hissi uyandıran modern yapılar olarak tasarlanmış. İlk ünitelerin hedef kitlesi, 55 yaş üstü evsiz kadınlar. Koza benzeri tasarıma sahip her bir ünite; malzeme, mekanik sistem, içindeki eşyalar ve işçilik dahil 25 bin dolara mal oluyor.
Homes for Hope projesi, Güney California Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde kurulan Homeless Studio adlı bir oluşumun projesi. Öğretim görevlileri Sofia Borges ve R. Scott Mitchel tarafından yürütülen proje, tasarım odaklı orijinal öğrenci projelerini destekleyen kar amacı gütmeyen Madworkshop adlı girişim sayesinde finansman sağlamış. Verilen destek, işin sonuna kadar yürütülüp, ünitelerin gerçekten inşa edilmesini sağlayacak. Madworkshop’un direktörü Borges projeyi şöyle açıklıyor: “Amacımız spekülatif bir şey ortaya çıkarmak değildi. Özellikle mimarlık okulunda bu çok yaygın bir yaklaşımdır. Bu konunun çok önemli, acil ve gerçek olduğunu düşündük ve gerçek bir çözüm ortaya atmak istedik.”.
Homes for Hope, özellikle öğrenci projesi olduğu için ve genç insanların bu konulara kafa yorması sevindirici olduğu için takdir edilesi. Elbette belediyenin acil durum açıklaması nedeniyle pek çok profesyonel insan, kuruluş ve maddi destekçi de proje etrafında toplanmış. Ancak diğer yandan o malum soruları sormadan edemiyor insan: “Evsizlerin tek ihtiyacı bir çatı mıdır?”, “Yoksulluğu tamamen ortadan kaldırmak için çabalamak daha mantıklı olmaz mı?”. Sistemdeki yanlışları yamayarak ilerleniyor ancak sistem durduğu yerde duruyor; yol açtığı sorunlar da giderek çoğalıyor, çeşitleniyor.
Görsel: Madworkshop