Efsanevi müzisyen Neil Young ülke gündeminde son olarak 15 Temmuz’da İstanbul Küçükçiftlik Park’ta sahne alacağı haberiyle yer almıştı. Bundan bir süre önce de Pono adlı dinlediğimiz müziği deneyimleme alışkanlığımızı değiştirme iddiasında olan girişimin öncüsü olmuştu.
Pono’nun çıkış hikayesi, ekosistemdeki iddia edilen farkı ve girişimle ilgili son durum nedir, biraz bunlardan bahsedeceğim.
Son olarak SXSW Music 2014’te de Neil Young tarafından tanıtımı yapılan Pono’nun çıkış hikayesi, sanatçının ses kalitesine karşı tutunduğu titiz tavrı ile ses kayıt alanında 30 yıldır gözlemlediği ve yakındığı bir olguya dayanıyor: CD ve daha sonrasında da mp3’ün yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan sesin kalitesindeki değişiklik. Ses mühendislerinin tahminine göre bu formatlar üzerinden dinlediğimiz bir şarkının stüdyoda kaydedildiği halinin yalnızca %5’lik gibi bir dilimini deneyimleyebiliyoruz. Young bu şekildeki müzik dinleme deneyimimizi Mona Lisa’yı fotokopi üzerinden deneyimlemekle eşdeğer tutuyor. Haliyle müziği dijital dosyanın sıkışık doğasından kurtarıp kaydın özgün kalitesinde verebilmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor ve en sonunda oluşan küçük ekibi ve Amerikalı donanım firması Ayre Acoustics’le beraber çalışmasıyla Pono ortaya çıkıyor.
Hawaii dilinde dürüstlük, doğruluk anlamına geldiği söylenen Pono, PonoMusic adlı çevrim içi müzik yükleme mağazası ile burada satılan yüksek çözünürlüklü müzik dosyalarını dinleyebilmenizi sağlayan PonoPlayer’dan oluşuyor. Görünümü Toblerone’a benzeyen bu müzik çalarda mp3 dosyalarınızı da dinleyebilirsiniz, yalnız vaat edilen esas deneyimi PonoMusic üzerinden edindiğiniz dosyalar üzerinden yaşayabilirsiniz gibi görünüyor. PonoMusic’den edindiğiniz müzik dosyalarını diğer cihazlarda da dinleyebileceğiniz söyleniyor. Yine de adeta nirvana etkisi yaşatacağı iddia edilen deneyimi PonoMusic’ten indirdiğiniz müziğinizi PonoPlayer’ınız üzerinden dinleyerek yaşamanız daha olası gibi. En azından mantıken. Şunu da belirtmekte fayda var, Pono tescilli bir ses formatı edinme derdinde değil. Kendilerini bir teknoloji firması olarak da görmüyorlar, müzik firması denilmesini tercih ediyorlar.
Pono adına 15 Mart’ta Kickstarter’da 800 bin dolar toplama hedefiyle bir aylığına başlatılan fon toplama girişmi toplamda 18 bin 220 destekçiden toplanan 6 milyon 225 bin dolarlık fonla son buldu. Böylece Kickstarter’ın en başarılı üçüncü fon toplama projesi olarak da tarihe geçti. Vaat edilen fikir, Neil Young ve girişimi destekleyen onlarca tanınmış müzisyenin yer aldığı tanıtım videosu bir araya gelince böyle bir rekorun kırılmasını olası bulabilirsiniz.
Arcade Fire, Eddie Vedder, Flea ve Anthony Kiedis (Red Hot Chili Peppers), Foo Fighters, Mumford and Sons, Norah Jones gibi birçok ismin Pono deneyimini Pono Music Vimeo kanalında bulunan diğer videolar üzerinden de izleyebilirsiniz.
PonoPlayer’ın ücreti bazı kaynaklarda bilinmiyor olarak geçse de bazılarında da 399 dolar üzerinden satışı yapılacağı söyleniyor. Kendi adına özel, abonelik hizmetine bağlı gelir akışıyla çalışan bir müzik kütüphanesi içermesi ise şimdiden yatırımcıları heyecanlandırıyor denilebilir.
Girişimin gelecekle ilgili vaat ettiği diğer detaylara gelince… Ponomusic.com üzerinden indirdiğiniz müzikleri USB kablosu ile PonoPlayer’ınıza aktarabiliyorsunuz. PonoMusic’te aynı zamanda PonoPlayer’a uyumlu kulaklık ve diğer ürünlerin satılacağı da söyleniyor. Geliştirilen PonoMusic uygulaması üzerinden de kullanıcı PonoPlayer’ına müzik yükleyebilecek ve senkronize edebilecek. PonoMusic’te yer alan özel yüksek çözünürlüklü albümleri edinmek içinse 14.99 ile 24.99 dolar arasında bir ücret ödemeniz gerekiyor ki, hedef kitlesinin ortalama müzik dinleyicisi olmasıyla söz konusu fiyatların günümüz koşullarına göre yüksekliği yan yana konularak girişimin iş modelinin gözden geçirilmesine yönelik yorumlar gelmeye başladı bile.
PonoMusic şimdilik Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Kanada’da piyasaya çıkacak.
Pono’nun kendi deyimleriyle vizyonu, gücü, enerjisi ve sesi olan Neil Young için önemli olan ortalama müzik dinleyicilerinin halihazırdaki düzen içinde müziği nasıl deneyimlediklerini fark etmelerini sağlayıp onlara daha iyisini sunabilmek. Başarılı olup olmayacağını ilerleyen günlerde göreceğimiz bir yana, kamuoyunda istediği farkındalığı yarattığını söylemek pek yanlış olmaz.
Görseller: ponomusic.com, hifisentralen.no, crowdfundinsider.com