Arthur C. Clarke çok önemli bir bilim kurgu yazarı. 2001: Space Odyssey (2001: Bir Uzay Efsanesi) ve Childhood’s End (Çocukluğumun Sonu) en bilinen ve Türkçe’ye de çevrilen eserleri. Çok sevdiğim bir lafı vardır, “Yeterince ilerlemiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez” der. Çok doğru bence bu söylem ama buna eklemek istediğim bir şey daha var benim. Yeterince iyi bir çizim de büyüden ayırt edilemez. Victor Mosquera da modern çağ büyücülerinden.
Kazana Atılıp Kaynatılan Çizimler
Victor Mosquera, aslen Kolombiyalı ama şu anda Toronto’da yaşıyor. 30’larındaki çizer Ubisoft’un konsept tasarımcılarından. Sanatçı daha evvelinde Scientific American ve Universal Music gibi önemli kurumlarla da çalışmış. Çizimlerine uzun süre bakarsanız tekrar gerçek dünyaya bakmaya başladığınızda bir süre adapte olamıyorsunuz. Kişisel olarak bana rahmetli Moebius’u anımsatıyor renkleri, çizgisinin naifliği. Sanki özenerek yapılmış bir gerçeklik kırma büyüsü Victor’un çizgileri ve renklerde onun bizi çevreleyen kazandan tüten dumanı. Biraz saykodelik bir algısı da var, yok diyemeyiz.
Victor oyunlar ya da çalıştığı müşteriler için bir çizim yapmıyorsa kendi renk dünyası uçuk pastel tonlardan oluşuyor. Gün doğumunu ya da gün batımını andıran renkler kullanıyor. Biz zihnin ya da ruhun bedenin dışına taşmasını ve aydınlatmasını seviyor. Genelde bir arayışı var gibi bakan karakterler çizmeyi seviyor. Siz de baktığınızda çizgilerine kendi arayışınızı görebilirsiniz bu arada, o hissi çok güzel yansıtıyor.
Çizerin işlerini sitesinden, artstation, Tumblr ve Instagram’ından takipleyebilir, bigcartel‘den ise satın alabilirsiniz.
Görsel: Instagram