Sanatçı Cecilia Levy, eski kitaplardan cümleleri tek tek kesip çıkarıyor. Kestiği metinleri; ayakkabı, püsküllü çizmeler ve klasik çay takımları gibi sıradan eşyalara dönüştürüyor. Bu heykeller, tek bir sayfa kağıt kadar ince ve kırılgan görünüyor. Metin bloklarını bu sıradan biçimlere dönüştürürken onları derinlik katan yeni desenler ve bağlamlar halinde örüyor. Örneğin çay takımlarındaki metinler, heykelin yuvarlak hatlarıyla uyumlu olarak daireler halinde şekillenmiş. Heykeller, hem içerik olarak hem de kağıdın ışığa maruz kalan kenarlarının kahverengileşmesiyle farklı alt metinler kazanıyor. Sanatçı çalışmalarında hem içsel hikayelerini hem de hatıralarını yansıtıyor.
Sözcükler, heykellere yön veren en önemli unsurlardan biri
Levy, eserlerinin birçoğunu evinde bulunan nesnelerden aldığı silikon kalıplarla modelliyor. Ancak çalışmaya yön veren yalnızca şekil değil, genellikle metinlerin kendisi. Örneğin, “Poësie” sözcüğü, aynı adı taşıyan bir çay fincanı heykelinin ortasına yerleştirilmiş. “Lena” veya “Rosa” isimli ayakkabı heykellerinde ise doğrusal olmayan içe içe geçmiş bir motif izlenmiş.
İsveç’in Sigtuna kentinde çalışmalarını sürdüren Levy’nin eserleri Venedik’teki Homo Faber etkinliğinde, Malmö’deki Form/Design Center’da ve Güney İsveç Tasarım Günleri’nde sergilenecek. Şu anda, gelecek yıl Stockholm’deki Konsthantverkarna’da sergileyeceği bir başka kağıttan seri üzerinde çalışıyor. Levy’nin diğer çalışmalarına ve yapım sürecine dair paylaşımlarına Instagram’ı üzerinden göz atabilirsiniz.
Cecilia Levy’nin çalışmaları bana, Laura C. Hewitt’in daktilo vuruşlarıyla kaplı seramiklerini anımsattı.
Görsel: Cecilia Levy