SXSW gibi festivallerde birçok alanın geleceği oluyor. Yemeğin geleceği, teknolojinin geleceği, sinemanın geleceği, etkileşimin geleceği, reklamın geleceği diye sayabiliriz bunları satırlarca. Peki ya ilişkilerimizin geleceği? Onlara ne olacak? Bu kadar ileriye gidiyorken, değişen ahlak değerlerimiz, etiklerimiz bizi daha iyi birer insan yapacak mı? Yoksa zaten iyi ve kötünün değeri olmadığı dönemlerde miyiz? Belçikalı psikoterapist Esther Perel, SXSW’in ikinci gününde gerçekleştirdiği bir saatlik konuşmasında ilişkilerimiz üzerine konuştu.
Esther Perel, ünlü bir çift terapisti. 10’dan fazla yıldır dünyanın çeşitli yerlerindeki çiftlerle ilişki terapileri düzenliyor. Onların sorunlarını dinliyor ve çözüm sunuyor. Bu çözümler tabii ki hem değişmeyen bazı kurallardan hem de değişen dünyaya adapte olan önerilerden oluşuyor. Psikoterapistin ayrıca dinlemek isterseniz güzel bir iTunes podcast’i de var ve dün konuşmasını yaptığı sırada ikinci sezonu başladı. Dünkü konuşmasında terapist tek eşlilik konusundan ve toplumdaki kadın erkek rollerinden bahsetti.
İlişkilerde “Ben Senin Her Şeyin Miyim” Dönemi
Terapist Perel konuşmasına çift terapisinin yeni bir yöntem olduğunu söyleyerek başladı. “Eskiden evlilikte terapi yoktu, şanslıysanız erken ölürdünüz” diyen Perel, evliliğin eski zamanlarını vurguladı. Eskiden insanların tek eşliyim dediklerinde hayat boyu bir eşten bahsettiklerini söyleyen Perel, günümüzde çiftlerin tek eşliyim dediklerinde her seferinde tek kişiyle olduğuna dikkat çekti. Modern dünyayla birlikte evlilik kavramının da değiştiğini vurgulayan Perel, eskiden insanlar evliliğe bir yatırım gibi bakarken günümüzde insanların aşk için evlendiğini söyledi. Perel’e göre aşk için evlilik yatırım amaçlı olmasından daha zor. Çünkü aldatmak %25’ten %75’e kadar değişebiliyor kavram olarak. İnsanlar sokakta beğendiği biri olunca aldatmış sayılabiliyor, Tinder’da gizli hesap açıp sağa atınca ya da gizli ilişkiler yaşadıklarında da. Eskiden aldatıldığını söylemek bir utançken şimdilerde aldatılmaya rağmen o kişiyle hala birlikte olmak bir utanç.
Perel ayrıca, kadınların güçlü yanlarını öne çıkarıyorsak, erkeklerinde ne kadar kırılgan olduğunu göstermeliyiz dedi. Çünkü ilişkiler her daim terazide bir dengededir. Eğer kadınlar giderek özgürleşiyor ve ilişkideki söz hakları artıyorsa o zaman erkeklerin de duygusal açıklamalarına izin verilmeli. Bir erkek ağladığında bir norm olarak kabul görmeli.
Çift terapisti ayrıca kişilerin ilişkilerinde karşıdan yüce bir sevgi beklediğini belirtti. Artık insanlara ilişkide sadece sevgili olmak yetmiyor dedi. Artık insanlar en yakın dost, en maceraperest, en çok seven gibi çoğaltılabilen en çokları karşısından bekliyor. Ve Perel bundan bahsedip şunu ekledi “bu tarz bir aşk eskiden Tanrı ile insan arasındaydı, şimdilerde insanla insan arasındaki ilişkide”.
Perel’in konuşmasının tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz.
Görsel: Facebook