Sanatçı Mark Alsweiler, kurtarılmış malzemelerle geleneksel figürlerden esinlenen heykeller yaratıyor. Alsweiler heykellerin ortaya çıkış hikayesini: “Eski halk sanatını ve outsider art – art brut ya da ham sanat olarak da bilinir – figürlerini çok seviyorum, bu yüzden bu tip naif eserlerin etkisinde kaldım. Ayrıca birkaç yıl önce sergilerinden biri için 3 boyutlu bir öğe yaratmak istedim, böylece resimlerimdeki figürleri heykel olarak yeniden yorumladım.” diyerek açıklıyor.
Sanatçının figürleri şirin ve yapmacık değil tersine oldukça samimi bir duruşları var. Ağırlıklı olarak pastel tonlarda renklendirilmişler. Her biri, buluntu materyallerin ve onların manipüle edilmelerinin yollarını araştıran birer çalışma. Alsweiler yapım tekniğini şöyle anlatıyor: “Kurtarılmış sert ağaçlar kullanıyorum ve ana şekli el testeresi, çekiç ve keskiyle veriyorum. Sonra ağacı zımpara makinesi ile pürüzsüzleştiriyorum. Son zamanlarda daha ziyade asamblaj yaparak ilerliyorum. Bu sayede ayrı ahşap parçaları kullanarak heykellere eklemeler yapabiliyorum. Bütün parçaları yapıştırdıktan sonra, tekrar zımparalıyorum ve ardından boyayıp vernikliyorum.”.
Sanatçıyı en çok zorlayan şey doğru büyüklükte parçaları bir araya getirmek. Uygulamaya geçtiğinde her zaman hayal ettiğinden farklı sonuçlarla karşılaştığını ifade eden Alsweiler, bir parçayı yanlışlıkla fazla küçültmenin geri dönüşü olmadığının altını çiziyor ve bunun çok titizlik gerektiren bir süreç olduğunu belirtiyor.
Heykellerin uzun, ince ve zarif yapıları sanatçının seçtiği malzemenin ruhunu ve çarpıcılığını yansıtıyor. Ağaç parçalarını iki ayrı yaklaşımla ele alan sanatçı bu şekilde bir kontrast yaratmayı hedeflemiş. Bu amaçla elle kestiği alanları daha kaba görünümlü parçalar olarak korurken, onlara makineyle pürüzsüzleştirdiği diğer parçaları monte etmiş. Ayrıca heykellerin pozitif ve mizah duygusu taşıyan figürler olmasına özen göstermiş.
Görsel: Mark Alsweiler