Araştırmacı ve hikaye anlatıcı Brené Brown, SXSW’teki Daring Greatly isimli oturumunda tek bir sunum görseli kullanmadan, bir veri grafiğini açıklamadan cesaretin, kırılganlığın, zayıflığın ve utancın hayat hikayemizdeki ve karakterimizdeki yerine değindi. Öyle ki, kırılgan olmak veya insan ilişkilerinden hasarla ayrılmak veya hakkınızda yapılan yorumları duyup utanmanız bir ayıp değil. Hele zayıflık hiç değil.

Nasıl her durum ve sonuç için iki eksen, karakter ve neden gerekiyorsa hayal kırıklığı yaşamak için de bu başarısızlığı doğuracak bir eylemde bulunmuş olmak gerekiyor. Yani Brené Brown‘un tabiriyle, Kolezyum’un kumlarına ayak basmak ve karşımızdaki gerçekliklerle tek tek yüzleşecek cesarete sahip olmamız gerekiyor. Bu cesarete sahip olmayanlar zaten hayatlarında hayal kırıklığı, utanç yaşamayacaklar. Çünkü nötr yaşamları bu uç gerçekliği mümkün kılmayacak.

Film yapımcıları, müzisyenler ve niceleri ürettikleri işi sergilemek için SXSW gibi festivallerde yer almaya çalışıyor. Durum, işi insanlara göstermekken eleştiri almadan üretmeye devam edebilmek mümkün müdür? Başarısızlığı görmeden, Kolezyum’un kumlarını yutmadan yeniden ayağa kalkabilmek mümkün müdür?

Cesursan zaten bu kumları öpmeyi baştan kabul ediyorsun. Fakat karşılığında alacağın ödülü de hak ediyorsun. Eleştiri alacağını bilerek, zorluklarla karşılacağını bilerek bir yola çıkmak bile cesaretin yegane timsalidir. Ve bu yaşam tarzına rağmen kırılgan olarak addedilmek zayıf bir birey olduğunuz aksine gelmez. Aksine cesaretin birer sonucudur.

"If you're gonna be brave, you're gonna get hurt. That's the physics of vulnerability." @BreneBrown #SXSW #DaringGreatly

— Kyle J. Britt (@kylejbritt) March 12, 2016

Hayatını bu şekilde yöneten, kendine hedefler koyan, onları başaran, başaramayan birçok insanla birlikte Brené Brown; çevresindeki insanları da bu süzgeçten geçirdiğini belirtiyor. Çünkü sadece hayata karşı bir adım atacak, Kolezyum’da toz yutacak ve başarısız olduğunda yeniden ayağa kalkacak bireylerin tecrübelerine önem veriyor. Rahat dünyasını bozmadan yaşayıp ahkam kesen insanlar içinse bir dakika bile harcamanın değersiz olduğunu cesaretle paylaşıyor.

#DaringGreatly means choosing courage over comfort. Vulnerability is not weakness –@BreneBrown #SXSW pic.twitter.com/RjyULdcaKr

— IBM Watson Marketing (@IBMforMarketing) March 12, 2016

Topluma ve insana karşı cesur olmanın bir diğer ifade yöntemi ise sevgi. Çünkü birini sevmek başlı başına bir örnektir. Reddedilmek, aynı derecede sevgi görmemek, başka gözle sevilmek ve birçok farklı boyutun varlığına rağmen bir insana karşı bazı duyguları beslemek cesaretin en saf hallerinden biridir.

If you have no tolerance for failure you will create nothing new. ~ @BreneBrown #sxsw

— Mark Horvath (@hardlynormal) March 12, 2016

Duygularımızın bizi yönettiği gerçeği gün gibi açıkken davranış ve kavrama yetilerimiz bu duygularla birlikte hareket eden tetikleyici öğelerdir. Bu üçlünün arasında beyimizi de eklediğimiz zaman hayata karşı duruşumuz ortaya çıkıyor. Çizdiğimiz bu portreye karşı söz sahibi olabilmemiz de cesaretimize bağlı. Çünkü kendi hayatımızın hikayesini yazabiliyorsak, nasıl biteceğine de karar verebiliriz. Ve bu durumda yaşadığımız tüm hayal kırıklıkları hikaye içindeki küçük bir parça olmaktan öteye gidemez.

Mindfulness? "What about just paying attention?" @BreneBrown says. #SXSW Pay attention to what's happening to you. Recognize your emotions.

— Shelby Skrhak (@ShelbySkrhak) March 12, 2016

Görsel; SXSW