“Joon” tasarımda, geri dönüştürülebilirliği ve sökme kolaylığını ön planda tutarken, net hatlar ve modern bir estetik sunuyor; aynı anda hem işlevselliğini hem de sadeliğini koruyor.
Geleneksel ayakkabı montaj yöntemleri, dayanıklılık ve geri dönüştürülebilirlik açısından çoğu zaman uyumsuz olan karışık malzemelerin ayrılmasını zorlaştırıyor. Daha basit bir ifade etmek gerekirse; ayakkabı yapımında kullanılan malzeme çeşidinin fazla olması ayrıştırılmasını problemli kılıyor. Bu çarpıcı gerçek, dev spor ayakkabı üreticilerinin ve bağımsız tasarımcıların bu konu üzerine eğilmesine yol açtı. Temelde 2 ana sürdürülebilir yol izlemeye başladılar. Bunlardan biri tek/az malzemeyle ayakkabı üretmek, diğeri de demonte ayakkabılar üretmek oldu. Ayrıca doğada tamamen çözünebilen/çürüyen organik içerikli spor ayakkabılardan, robotlar tarafından sistemli bir şekilde ayrıştırılabilmek üzere tasarlananlara pek çok etkileyici çalışmaya yer verdik. Bir de son dönemde kullanıcının ayağı büyüdükçe veya şiştikçe büyüyebilen ayakkabılar oldukça gündemde. Bu tasarım çözümlerinin tamamına buradan göz atabilirsiniz. Joon ise spor ayakkabı konseptinin dışında demonte bir ayakkabı olarak karşımıza çıkan ilk ayakkabılardan.
Kişisel isteklere göre özelleştirme ve kolay onarım imkanı sağlıyor
Tasarımcı Clément De Cooman‘ın Joon’u, yenilikçi elastik tabanlı bir montaj aracılığıyla bu sorunu ele alıyor. Ayakkabının tabanının kenarı boyunca, ayakkabının üst kısmındaki karşılık gelen deliklere tutunan çentikler bulunuyor. Lastiğin bu kıvrımlar boyunca geçirilmesi ve üst kısmın tabana sabitlenmesiyle montaj tamamlanıyor. İçi boş olan elastik parça, diğer parçaları bir arada tutmak için tabandaki çentikleri kullanıyor. Hem taban hem de elastik kısım, yeniden eritme ve geri dönüşümü kolaylaştıran bir termoplastik olan TPU 95A’dan yapılmış. Üst kısım, hafifçe dikilip çıkarılabilen esnek kumaş gibi minimum miktarda ek malzeme içeriyor. Bu tasarım, ayakkabının kolayca parçalarına ayrılabilir olmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda tüketiciye kişiselleştirme kontrolü de sağlıyor. Modülerlik, onarımı da kolaylaştırdığından ürünün ömrünü uzatıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Clément De Cooman