Almanya, Berlin’de gerçekleştirilen tüketici elektroniği fuarı IFA bu sene 4-9 Eylül tarihleri arasında gerçekleşti. ABD merkezli CES (Tüketici Eloktroniği Fuarı) ile birlikte dünyanın en büyük teknoloji etkinliklerinden biri olan IFA’da Arçelik en yenilikçi ürünlerini sergiledi. 60 yılı aşkın tarihi ile 146 ülkede satış gösteren şirket Beko ve Grundig gibi 12 ev aletleri markasına sahip. Bu sene gerçekleştirilen fuarda şirketin öne çıkan ürünlerinden biri mikrofiberlerin okyanusa karışmasını önleyecek çamaşır makinesi oldu.
Filtreli çamaşır makinesi mikroplastik liflerin yüzde 90’ının suya karışmasını önlüyor
Çevre hassasiyeti konusunda rakip şirketler ile rekabet içinde olan Arçelik, üretimden tasarıma kadar sürdürülebilirliği odak noktasına alan Grundig markası ile su canlıların yaşamını tehdit eden mikrofiber atıklar için filtreli bir çamaşır makinesi üretti. Şirket çamaşır makinelerinin deterjan bölmesinin arkasın çok katmanlı filtreler koyarak mikroplastik liflerin yüzde 90’ını suya karışmasını engelleyen bir teknoloji geliştirdi. 2020 yılında piyasaya sürülmesi planlanan çamaşır makinesi dünyanın ilk yerleşik mikrofiber filtreleme sistemine sahip çamaşır makinesi olacak.
Her yıkamada bir milyondan fazla mikroplastik lif suya karışıyor
Dünyadaki kullanılan giysilerin yaklaşık yüzde 60’ında polyester ve naylon iplik bulunuyor. Her yıkamada milimetreden daha kısa parçalar halinde çamaşırdan kopan mirofiber adı verilen küçük lifler atık su ile makineden dışarı çıkıyor ve doğaya karışıyor. Örneğin bir kazak her yıkanmasında yaklaşık olarak 700 bin adet lif dökmektedir. Atık borusundan su ile dışarı çıkan bu mikrofiberler su sistemine karışarak suda yaşayan canlılar ve dolayısı ile onları tüketenler için tehlike oluşturur. Şu anda bir milyondan fazla mikroplastik lif her yıkamada çamaşır makinesinin tahliye borusundan çıkarak okyanuslara karışmaktadır.
Fuarın ana konuşmacılarından biri olan Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, açılış konuşmasında geliştirdikleri teknolojiyi rakipleriyle paylaştı. Sürdürülebilirlik vizyonuna vurgu yapan Bulgurlu döngüsel ekonomi, enerji verimliliği, plastik kirliliği gibi alanlarda yaşadığımız gezegene pozitif etki sağlayacak projeler geliştirmeyi hedeflediklerini bildirdi. Geliştirilen çamaşır makinesi için patent başvurusunda bulunduklarını söyleyen Bulgurlu yine de fikri mülkiyet korumasını sürdürmeyeceklerini ve rakip şirketlerin de teknolojiyi kullanabileceklerini söyledi.
Biyo atıklardan hazırlanan parçalar ile üretilen buzdolabı
Arçelik mikroplastik lifler için geliştirilen filtreli çamaşır makinasının yanında yumurta kabuğu, soya ve mısır gibi biyo malzemeler ile üretilen parçalardan yapılan biyolojik olarak parçalanabilecek bir buzdolabı da üretti. Filtreli çamaşır makinesi gibi yine dünyada ilk olan Buzdolabı petrol kaynaklı alternatif ürünlerine göre daha az karbon salınımına yol açıyor. Biyoplastiklerden üretilen buzdolabı alternatiflerine göre yüzde 80 daha az karbon salınımı yapıyor.
Geri dönüştürülmüş plastik şişelerden çamaşır makinesi kazanı
Açılış konuşmasında dünyadaki plastik şişe ve plastik torba kullanımına vurgu yapan Hakan Bulgurlu geri dönüştürülmüş plastik şişelerden yapılmış bir çamaşır makinesi kazanı da tanıttı. Dünyada her 60 saniyede 1 milyon plastik şişe ve 2 milyon plastik torba alındığını söyleyen Bulgurlu, bunların yüzde 90’ının dönüştürülmediğini ve bu atıkların denizlere karıştığını söyledi. Son 1.5 yılda yaklaşık 20 milyon pet şişe dönüştüren Arçelik plastik şişeleri geri dönüştürerek çamaşır makinesi kazanlarında kullandıklarını belirtti.
Arçelik CEO’su çevreyi korumak için insanların maliyetlere uyum sağlayacağını düşünüyor. “Süreç ilerledikçe insanlar daha fazla ödeme yapmaya açık hala gelecek. Biz bu ürünleri daha fazla üretmeye başladıkça maliyet düşecek ve daha erişilebilir bir hale gelecek.”
Hakan Bulgurlu’nun IFA konuşmasının tamamına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Görsel: arçelik, fastcompany, hürriyet, sustainability times