LEGO, yaratıcılığın katalizör maddeleri arasında büyük bir yere sahip. Hiçbir teknik donanıma sahip olmadan, salt hayal gücünü kullanarak bir şeyler inşa etmeyi sağlayan LEGO kimi zaman da kendini bu alanda geliştirmiş kişilerin elinde yeni anlamlar kazanıyor. Şikago’da bulunan Bilim ve Endüstri Müzesi (Museum of Science and Industry) 10 büyük mimarlık ofisine ulaşarak onlara adeta meyden okumuş.
Bilim ve Endüstri Müzesi, 2016 yılında 10 mimarlık ofisine 3’er kutu LEGO Architecture Kit yani toplamda 1.200 parça fildişi beyazı LEGO göndermiş ve onlardan geleceğin sorunlarına çözüm olacak tasarımları hazırlamalarını istemiş. Nitekim aşırı nüfus veya iklim değişikliği gibi konuları ele alarak yapılan çalışmalarla her ofis kendi yorumunu ve vizyonunu yansıtmış. Müze ise mimarları 3B baskı gibi alternatif metodları da üretime katmak konusunda cesaretlendirmiş ve desteklemiş. Ancak tek koşul 14x14x18 inç (35,5×35,5×45,7 cm) hacminin dışına taşmamak olmuş. Çünkü üretilen bu projeler müzede organize edilen Brick by Brick isimli sergiyle Şubat 2017’de sergilenmiş. Ocak 2018’e kadar ise sergi ziyaretçilere açık olacak.
Ortaya çıkan yapılar ise deniz seviyesini kendi faydasına kullanan sahil yapılarından minimalist ve asgari malzemeyle kurulabilen kompleks yapılara uzanan bir yelpazede yer almış. En dikkat çekici iş ise Illinois Ünivesitesi Mimarlık Okulu‘ndan gelmiş. Çünkü beyaz LEGO parçalarını bir kenara atmışlar ve onun yerine 5 yaşından küçük çocuklar için olan LEGO DUPLO parçalarıyla darmadağın bir tepe inşa etmişler. Üniversite ekibi bunu, “geleceğin durumlarına yönelik çözümler sadece alışılmadık ve itaat etmeyen yöntemlerle elde edilebilir. Buradaki anahtar doğru tespit ve önyargılara meydan okuyarak gelecek hakkındaki gündelik tedirginliklerden kaçınmaktır.” sözleriyle açıklıyor.
Adrian Smith + Gordon Gill Architecture
Illinois Institute of Technology
