Üyelik tabanlı anime ve manga erişimi sunan Crunchyroll’u kabaca Netflix’in anime versiyonu olarak tanımlayabiliriz. 18 yıllık bir şirket olan Netflix’in yanında Crunchyroll da 10 yıllık geçmişiyle bizi karşılıyor. Ve ikisi arasındaki en büyük farkı Kun Gao, kullanıcılarıyla etkileşime geçerek onlarla birlikte bir topluluğa dönüşmesi olarak görüyor.
Kürasyon ve yaratım arasındaki ayrıma da dikkat çeken Gao, içeriklerini oluştururken bir seçki olarak değil rafine bir sunum olarak kurguladıklarını aktardı. Kullanıcıları hakkındaki hemen her veriyi toplayan ve anlamlandıran Crunchyroll; cinsiyet, yaş, hobi, izlediği yapımlar, izlediği animeler, yemek alışkanlıkları, coğrafi konumları gibi birçok metriği değerlendiriyor.
Batıdaki kullanıcıların bir animede aradığı özellikleri güçlü erkek/kadın karakter, sürekli karakter gelişimi, aşırı davranışlı ve kasvetli kurguya sahip yapımları tercih ediyor. Japonya’da ise anime izleyicileri günlük sıradan yaşama dokunan, daha yalın kurguya sahip, genç ve şirin karakterlerin yer aldığı yapımlara ilgi gösteriyor.
Tüm bu veriler eşliğinde Crunchyroll, izleyicisini tanıyor ve onunla daha sağlam iletişim kurmak istiyor. Bunun içinse hem sosyal medya ve dijital ağlarından iletişim çalışması yürütürken fuar, etkinlik ve konferans gibi organizasyonları takip ediyor. Kun Gao, yaratmış oldukları bu topluluğun değerini “Kimseyi Netflix logolu bir tişörtü giyerken göremezsiniz, ancak Crunchyroll tişörtü ile görebilirsiniz.” diyor.
Görsel: Bigumigu, RISE