Nazik, anlayışlı ve empati duygusu son derece yüksek bir insan da olsak hepimizin içinde bazı ‘karanlık noktalar’ olduğunu inkar edemeyiz. İnsan olmanın doğal bir getirisi olan bu karanlık, kimimizde makul ve kontrollü, kimimizde bazen benliği dahi ele geçirip çevremizdekilere zarar verecek denli büyük olabilir. İşte her insanın ruhunda taşıdığı karanlık yönlerin, o insanın iyi ya da kötü olduğu hakkında net bir sonuç vermediğini savunan Polonya merkezli kadınları güçlendirmeye odaklanan sivil toplum kuruluşu Yes Foundation, iyilik yapmanın aslında çok kolay olduğunu kısa ve sarkastik bir reklam filmi ile hatırlatıyor.
Aslında Herkes ‘İyi’ Olabilir
Filmin açılışında, köpeğini tuvaletini yapması için gezdiren fakat yerdeki dışkıyı bile bile almayan bir kadın görüyoruz. Daha sonra gördüğümüz, toplu taşımada yanından geçen yaşlı hanımefendiye uyuyormuş gibi yaparak yer vermeyen genç ve molada tuvalette sigara içen hemşire, günlük hayattaki ufak tefek kötülüklerin aslında ne kadar evrensel olduğuna dikkat çekiyor.
Filmin kapanışı ise kuruluşun gerçek gönüllülerine ait bir biyografik geçiş ile sonlanıyor. Örneğin gönüllü Malgorzata’nın cezaevindeki kadınların koşullarının iyileştirmesi için çalıştığı fakat aynı zamanda yanlışlıkla evindeki japon balığını öldürdüğünü öğreniyor; diğer bir gönüllü olan Klara’nın kadınları motor sporlarına cesaretlendirdiği fakat kart oyunlarında sürekli hile yaptığı gibi esprili biyografilerik öykülere tanık oluyoruz. Ve Yes Foundation, iyilikle kötülüğün aynı bedende yaşamasının normal olduğunu, fakat iyiliği seçip onu büyütmenin aslında sandığımızdan çok daha kolay olduğunu, potansiyel gönüllülerine ‘Good-ish People’ (İyi Gibi İnsanlar) diye seslenerek filmin tonuna has bir mizahla veriyor.
Bu yaratıcı STK için analog 4:3 formatta hazırlanan filmin yaratıcı ajansı ise Dude.
Görsel: YouTube