Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Yapay Zekâya Karşı Gardını Alanlar [Bigumigu’da 2024]

Yapay Zekâya Karşı Gardını Alanlar [Bigumigu’da 2024]

Bigumigu’da 2024 yılını özetliyoruz: Üretken yapay zekânın sanatçıların eserlerini çalması ve kopyalaması, teknolojiyle önlenebilir mi? Üretken yapay zekânın yarattığı istihdam tehditleri ve gizlilik ihlilalleri hangi boyutta?

2025’e doğru geri sayarken yılın haberlerini inceledik ve 2024’te ele aldığımız konular arasında öne çıkanları, içerdikleri temalara göre derledik. Tüm derlemelerimize buradan erişebilirsiniz. Bu derlemede, üretken yapay zekânın yaratıcı topluluklarda yarattığı endişeleri ve alınan önlemleri bir araya getirdik.

Üretken yapay zekâ modelleri büyük sıçramalarla gelişmeye devam ederken, hem en çok heyecanlanan hem de en çok tedirgin olan kesim yaratıcılar olageldi. Yaratıcı insanlar, yeniliklere en açık topluluk olduğundan yapay zekâyla bir şeyler yaratmayı deneyimlemeye başlayan ilk gruplar arasında oldular. Fakat aynı zamanda yaratıcı insanların yaşamını sabote eden çok büyük başka bir sorunla karşılaşıldı. Yapay zekâ modellerinin eğitimi için izinsiz bir şekilde sanatçıların, yazarların, tasarımcıların, fotoğrafçıların, sinemacıların eserlerinin kullanılması devasa bir telif hakları ihlali yarattı. Üretken yapay zekâ modellerinin yalnızca yaratıcıların işlerini ellerinden almakla kalmayan aynı zamanda onların eserlerinden de çalan karanlık yüzü tamamen gün yüzüne çıktı.  da  algılanmaya başladı. 2023’ün sonlarında ve 2024!ün başlarında, teknoloji dünyasının ve yaratıcı dünyanın en çok konuşulan konularından biri The New York Times’ın OpenAI’a açtığı telif hakkı davası olmuştu. The New York Times, ChatGPT’nin gazeteden kopyaladığı metinleri sayfa sayfa kanıtlarıyla dava dosyasına ekleyip kamuoyuna da açıklamıştı. 

Metinden video üreten yapay zekâ modellerinin büyük bir ivme kazanmasıyla bu yıl Hollywood’daki gerginlik daha da arttı. Arttı diyprum çünkü bunun öncesinde senaristlerin ve metin yazarlarının tepkileri nedeniyle zaten bir gerginlik söz konusuydu. Hatta yazarlar grev dahi yapmışlardı. Bu gibi gelişmelerin yanı sıra yapay zekânın yaratıcılardan çalmasını önleyecek çeşitli araçlar, teknolojiler ve güvenli sosyal platformlar da ilgi görmeye başladı. Öte yandan bazı teknoloji insanları da yapay zekâ kaynaklı gizlilik ve güvenlik açıklarını ortaya koyarak, durumun bu açıdan da ne kadar vahim olduğunun anlaşılmasını sağladı.  Gelin hep birlikte gelişmelere detaylarıyla bakalım.

Sanat Eserlerini Yapay Zekâdan Koruyan Nightshade Herkese Açıldı

Sanat Eserlerini Yapay Zekâdan Koruyan Nightshade Herkese Açıldı

Nightshade, görüntüleri “zehirleyerek” sanat eserlerini yapay zekâ eğitiminden korumaya yönelik “saldırgan” bir yaklaşım izliyor.Sanatçıları ve yaratıcıları dijital çağda biraz olsun güvende hissettirmeyi amaçlayan Nightshade, geçtiğimiz Ekim ayında duyurulmuş ve dikkatleri üzerine çekmişti. Chicago Üniversitesi’ndeki bir ekip tarafından tasarlanan program, yaratıcı çalışmaları üretken yapay zekâ modellerinin izinsiz kullanımına karşı koruyan hatta korumanın ötesine geçen etkili bir yol izliyor. Program artık herkesin kullanımına açık.


Lionsgate ve Runway Anlaştı, Hollywood’da Endişeler Arttı

Lionsgate ve Runway Anlaştı, Hollywood’da Endişeler Arttı

Lionsgate ve Runway iş birliği, sinema ve dizi sektöründe yapay zekâ döneminin başladığını bir kez daha açıkça ortaya koydu; istihdam tartışmaları alevlendi. Açlık Oyunları ve John Wick gibi serilerin arkasındaki eğlence devi Lionsgate, artık yapımlarında yapay zekâ teknolojisini kullanacak. Şirket bu amaçla, metinden video üreten yapay zekâ aracıyla öne çıkan ve aynı zamanda bir çevrim içi video düzenleme aracı geliştiricisi olan Runway ile anlaştı. Bu anlaşma, Runway’in yapay zekâ modelinin Lionsgate’in kapsamlı film ve TV arşivleriyle eğitileceği anlamına geliyor. Dolayısıyla bu anlaşma, modelin eğitimi ve video üretimi şeklinde karşılıklı bir alışveriş biçiminde ilerleyecek. Bu gelişmenin sonucu olarak, storyboard sanatçıları ve VFX ekipleri başta olmak üzere pek çok insanın da üretim sürecinde devre dışı kalacağı ve işini kaybedeceği tahmin ediliyor.


Procreate CEO’su, Ürünlerine Üretken Yapay Zekâ Eklemeyeceklerini Duyurdu

Procreate CEO’su, Ürünlerine Üretken Yapay Zekâ Eklemeyeceklerini Duyurdu

“Üretken yapay zekâdan nefret ediyorum” diyen Procreate CEO’su James Cuda, hiçbir üretken yapay zekâyı ürünlerine entegre etmeyeceklerini vurguladı. Yaratıcı camianın kalbini çalan Procreate, bu hamlesiyle kendisini Adobe gibi rakiplerden ayıran önemli bir seçim de yapmış oldu. Procreate CEO’su James Cuda, kullanıcıların olası yapay zekâ eğitimleriyle ilgili endişelerini ele alan ve akıllardaki sorulara yanıt veren samimi bir videoyla duyuruyu yaptı. “Gerçekten üretken yapay zekâdan nefret ediyorum. Sektörde olup bitenlerden ve sanatçılara yapılanlardan hoşlanmıyorum.” ifadeleriyle tüm yaratıcıların duygularına tercüman oldu. “Ürünlerimiz her zaman bir insanın bir şeyler yaratacağı düşüncesiyle tasarlanıyor ve geliştiriliyor” dedi.


Yüz Binlerce Sanatçı Instagram’ı Bırakıp Yapay Zekâ Karşıtı Uygulama Cara’ya Göç Etti

Yüz Binlerce Sanatçı Yapay Zekâ Karşıtı Uygulama Cara’ya Göç Etti

Eserlerini yapay zekâdan korumak için Instagram’ı bırakmaya karar veren bazı sanatçılar, kurucusu da bir sanatçı olan ve anti-yapay zekâ teknolojiler içeren Cara’ya geçiş yaptı. Meta, yeni yapay zekâ politikası konusunda Avrupa ve Birleşik Krallık kullanıcılarına e-posta ile bildirim yapmak zorunda kaldı. Bunun nedeni de bu bölgelerde kullanıcıların haklarının daha bağlayıcı bir şekilde yasalarla korunuyor olması. Hatta Meta, Avrupa ve Birleşik Krallık kullanıcılarına itiraz hakkı da tanıdı. Ancak bazı Instagram kullanıcıları, bu itiraz formunun çalışmadığı yönünde öfkeli paylaşımlar yaptı. Meta, dünyanın geri kalanındaki kullanıcılara ise böyle bir e-posta bildirimi dahi göndermedi. Bu durum yüz binlerce kullanıcıyı, acilen Instagram yerine başka bir platforma gitmek üzere harekete geçirdi. Çareyi, insan yapımı sanata odaklanması ve yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriğe karşı duruşuyla ses getiren bir sosyal medya platformu olan Cara’ya göç etmekte buldular.


Yapay Zekânın Metinleri Çalıp Çalmadığını Gösteren Araç

Yapay Zekânın Metinleri Çalıp Çalmadığını Gösteren Araç

Imperial College London’daki araştırmacılar tarafından geliştirilen bir araç, yapay zekânın yazarlardan ve yayıncılardan metin çalıp çalmadığını ortaya koyabiliyor. Şimdiye kadar yapay zekânın, görsel yaratıcılardan çalmasını önlemek için geliştirilen Glaze gibi çözümlerden bahsettik. Hatta Instagram’ı yapay zekâ politikası yüzünden terk eden bazı sanatçılar da alt yapısında Glaze kullanılan “Cara” isimli bir uygulamaya geçiş yapmıştı. Peki ya metin formundaki (kitap, haber, makale vb) yaratımlar? Bu durumda hak ihlali olup olmadığını test edebilecek yeni bir araç gündemde. Imperial College London’daki bir ekip tarafından geliştirilen araç, copyright traps / telif hakkı tuzakları adını taşıyor. Bu aracın, Large Language Model (LLM /Geniş Dil Modeli) eylemlerini deşifre edecek bir anahtar niteliğinde olabileceğinden bahsediliyor. Bu aracın yapımında; bir zamanlar izinsiz kopyaları yakalamak için haritalara sahte kasabalar yerleştiren 20. yüzyılın harita yapımcılarının kullandığı stratejilerden ilham alınmış.


Dove Reklamlarında Yapay Zekâ Ürünü Modeller Kullanmayacak

Dove Reklamlarında Yapay Zekâ Ürünü Modeller Kullanmayacak

Dove, reklamlarında yapay zekâ ürünü kadın modeller kullanmayacağını ve “gerçek güzelliğe” bağlı kalacağını taahhüt etti. Dove son yıllarda standart güzellik anlayışına savaş açtığı kampanyalarıyla adından söz ettiriyor. Birkaç yıl önce reklam sektörüne idealize edilmiş güzellik anlayışına son verme çağrısı yapan marka, bu çağrıdan bir süre sonra reklamlarında dijital rötuş yapmayacağını duyurmuştu. Sonrasında, selfie kültürünün ve yüz filtrelerinin psikolojik zararlarından tutun da beden ölçülerine ve beden tiplerine, kırışıklıklara, selülitlere ve beyaz saçlara odaklandığı birçok kampanya yaparak tek tip güzellik anlayışına karşı olduğunu sürekli yineledi. Çağdaş dünyanın cinsiyetçiliğe dayalı birçok güzellik sorunlarını ele aldı ve Gerçek Güzellik yeminini hatırlatmaya devam etti. Aslına bakarsanız bu Gerçek Güzellik duruşunu benimseyeli tam olarak 20 yıl olmuş. Marka 20. yılını “reklamlarında yapay zekâ ürünü görüntüler kullanmama” taahhütüyle taçlandırıyor. “The Code” isimli yeni filmiyle hedef kitlesini yapay zekânın tuzaklarına karşı uyarırken, tüm dünyayı kasıp kavuran bu dijital dalganın dışında duracağını vurguluyor.


Bir Bakışta Kişisel Verileri Ortaya Döken Yapay Zekâlı Gözlükler

Bir Bakışta Kişisel Verileri Ortaya Döken Yapay Zekâlı Gözlükler

Harvard Üniversitesi öğrencileri AnhPhu Nguyen ve Caine Ardayfio, teknolojinin yol açtığı kişisel gizlilik problemlerine dikkat çekmek amacıyla I-XRAY adlı projeyi geliştirdi. Öğrenciler, amaçlarının teknolojiyi kötüye kullanmak olmadığını önemle vurguluyor. Amaçları; akıllı gözlüklerin, yüz tanıma ve arama motorlarının, LLM’lerin (large language model/büyük dil modeli) ve halka açık veritabanlarının mevcut yeteneklerini göstermek. Bununla birlikte, bugün sokaktaki birinin yüzüne bakarak ev adresini ve diğer kişisel ayrıntılarını çıkarmanın mümkün olduğu konusunda farkındalık yaratmak. Ekip, I-XRAY’in yapımında Ray-Ban Meta gözlüğü kullanmış.Ekibin açıklamalarına göre, I-XRAY yalnızca son birkaç yıldır var olan dört farklı teknolojiyi kullanıyor.

Görsel: Procreate