Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Reklam Yapma, Dünya’yı Değiştir! – Information Blanket

Reklam Yapma, Dünya’yı Değiştir! – Information Blanket

SXSW’de sadece “Dijital nereye gidiyor?”, “N’olcak bizim bu facebook sayfalarının hali?” sorularından öte birçok ilham verici sunumu da yer veriliyor.

Don't Just Sell Things: Change the World
 bu oturumlardan biriydi.

Moderatörü ve panelistleri ile dikkatimi çeken bu oturumda reklamcıların dünyayı değiştirmek için attıkları hikayeler anlatılacaktı. The Economist editörü Matthew Bishop’un yönettiği panelde, 3 panelist vardı.

  1. Cindy Gallop,  Ifwerantheworld’un kurucusu ve vurucu Ted konuşması ile tanınıyordu. En ünlü sözü “I like to blow shit up. I am the Michael Bay of business.”
  2. Margaret Keene, Saatchi&Saatchi Los Angeles Yaratıcı Yönetmeni
  3. Neil Powell, Information Blanket projesi kurucusu  

 
Reklamın sadece ürün satmak için değil dünyayı da değiştirebilecek işler yapmak için de kullanılabileceği tartışılırken, gerçekten bu konuda aykırı işler yapmış 3 kişi sahnedeydi.

Cindy Gallop reklam dünyasının iyi reklam yapmaktan, iyinin reklamını yapmaya doğru bir zihniyet değişimi geçirmesi gerektiğini söyleyerek tartışmayı açtı. Apple ve Toyota gibi markalarla çalışan Keene ise bunun müşterilerin daha iyi organize olarak markalar üzerinde oluşturacağı baskılarla daha çabuk gerçekleşeceğini belirterek, sosyal medyanın oluşturduğu zeminin bunun için en iyi ortamı oluşturduğunun söyledi.

Keene, Toyota’nın teknolojik üstünlüğünü insanlar aracılığıyla anlatabilmek için  gerçekleştirdiği Ideas for goodkampanyasını anlattı. Toyota, topluma Toyota teknolojilerini otomobil dışında insanların hayatlarını kolaylaştırmak için hangi alanlarda kullanılabileceğini sorar ve “Ideas for good” kampanyası ortaya çıkar.
 

https://www.youtube.com/watch?v=MaiZ8eCNcyw

 
Panelin en vurucu kısmı ile yıllarca Coca Cola, BMW, Kellog gibi markalarla çalışan Powell ise bir Uganda ziyareti sırasında gördüğü çocuk ölümlerinin onda yarattığı değişimi anlattığı anlardı.

Powell; UNICEF’in çocuk ölümleriyle mücadele için verdikleri brief karşısında gerçekleştirdikleri Bilgi Battaniyesi” projesini anlattı. Dünya’daki çocuk ölümlerinin çok büyük bir kısmının annelerin bilgilendirilmeleri sonucu alınacak erken tedbirlerle engellenebileceğini tespit eden Powell, Bilgi Battaniyesigibi bir o kadar basit, basit olduğu kadar da vurucu bir fikir geliştiriyor. Annelerin bebek büyürken kullanacakları kritik bilgileri bir infografik olarak çocuğun sarıldığı battaniyeye basıyor.

İngilizce dilde hazırlanan ve satılan her battaniye için, Afrika ve Afganistan’da yerli dilde hazırlanmış bir battaniye yeni annelere hediye ediliyor.


 
Şu ana kadar sadece 800 civarında battaniye satılmış ve ulaştırılmış olsa da markaların elini taşın altına sokmasıyla bu rakamın bir anda yüzbinlere ulaşması mümkün. Powell’a bu soru sorulduğunda çok vurucu bir cevap veriyor; “Bu rakamın yüzbinler olması değil kurtarılmasına vesile olduğun her yeni bir can benim için değerli olan, onu neyle değişebilirsiniz ki?” diyerek bir hikayede kumsaldaki denizyıldızlarını kurtaran adamı hatırlatıyor.


 
Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki, toplumda gelişen hassasiyetler şirketleri bundan sonra daha iyi vatandaş olmak için inisiyatif almaya zorlayacak.