Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Krüw’ün Sağlam Sanatçıları: Tayfun Pekdemir

Krüw’ün Sağlam Sanatçıları: Tayfun Pekdemir

Türkiye'nin yeni ve sıkı sanatçı kolektifi Krüw'ün üyelerini tanıyoruz.

90’z sergisiyle doğan; Villianz, Canavarz sergileriyle ekibini genişleten ve VS by Krüw sergisiyle tek tuvalde iki sanatçıyı buluşturan Türkiye’nin en yeni sanatçı kolektiflerinden Krüw‘ün üyelerini tanıdığımız serimizin bu haftaki konuğu Tayfun Pekdemir.

Krüw’ün üyeleriyle yaptığımız röportajların tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Doğma büyüme İstanbul’da yaşayan Tayfun Pekdemir, 2015’te Grafik Tasarım eğitimini tamamladı. Lise yıllarını aktif olarak duvar ve tren boyayarak geçiren Pekdemir’in bu yolculuğu 2008’e kadar uzanıyor. Zest mahlasıyla işlerini üretmeye devam ederken üniversitede çalışmaları biraz daha boyut kazanıyor. Akabinde de küresel projeler, ajanslar, editoryal çizimler ve çocuk kitapları gibi farklı kategorilerde çalışmalar üretiyor. Türkiye’de ve yurt dışında sergiler açan Pekdemir, duvar boyama ve kişisel çalışmalar üretmenin yanı sıra ticari işlerle de uğraşarak yaşamına devam ediyor.

Çalıştığım markalar arasında Converse, Mercedes Benz, Alfa Romeo, Leman Kültür, Final Kültür Sanat Yayınları, Sabitfikir, Libido, Trauma Magazine yer alıyor. Bunun yanı sıra Behance, Talenthouse, WeTransfer, Practical Photoshop Magazine (UK) gibi mecralar Pekdemir’in işlerini seçkiye aldı.

Defend

-Çizmekle boyamak arasında senin için temel kırılmalar var mı? Araçların değişmesi seni nasıl etkiliyor?

Tayfun: Mutlaka var. Dijital tabanlı çizimle yaparken daha rahat hareket edebiliyorum. Çünkü hata yaptığımda geri almak daha hızlı ve pratik oluyorken aynı hata-telafi ikilisini duvar üzerinde yakalamak mümkün değil. Bu yüzden daha kontrollü ilerleyerek sonlandırıyorum işlerimi. Tabii boyamanın da kendi içinde püf noktaları var, denemelerle kurcaladıkça sağlaması yapılabilecek.

– Düşüncenin eyleme dönüşmesini neler tetikliyor? Boyamaya, çizmeye başlamadan önce aklından neler geçiyor?

Tayfun: Spesifik bir şey yok aslında. Bu, gündelik hayatın içinden herhangi kesit olabiliyorken, bazen de, hatta çoğu zaman doğaçlama gelişip biçimleniyor. Kişisel işlerimde özellikle otomatizm gibi devam ediyor ve tek bir çizgide ilerlemiyorum. Yeni biçimler yakaladığımda mutlaka o parçanın devamını getirmek istiyorum. Ve sonucunda da bir seriye dönüşmüş oluyorlar. Pek çok şeyle etkileşim ve iletişim halinde olduğumuz için, bu bilgiler alt beynimizde depolanarak onlardan faydalanmamızı bekliyorlar.

– Krüw ile nasıl bir araya geldin? Onlarca yaratıcı isimle birlikte üretmenin sana ne gibi katkıları oldu?

Tayfun: Krüw ile Uçman abinin daveti sonrasında bir araya geldim. Zaten öncesinde de birbirlerimizin işlerini takip edip bir şekilde iletişimde olduğumuzdan kısa zamanda maksimum motivasyona ulaştık diyebilirim. Bağlılığımız da samimiyet ve aynı oranda kolektif üretmek konusunda ortak paydayı buluyor. Daha ne olsun? İşin sırrı Krüw’de, 2 kere rafine!

Childhood

– Senin için ayrı bir yeri olan işin var mı? Hikayesini paylaşır mısın?

Tayfun: Tek bir işten söz edemem. Ama biraz önce de bahsettiğim gibi yeni biçimler yakalayıp bunları bir seriye dönüştürmeye başladığım işlerin ilk denemelerini ayrı bir yerde tutabilirim. Temelini oluşturan ve sonrasında fikri istediğim esneklikte kullanabileceğim için önemsediğim işler oluyor o ilk çıkanlar sıcak sıcak.

– Villainz sergisinde yer alan Autopsy işinde adeta matruşka bebeği gibi açılan Plankton var. Kötülüğü böylesine katmanlara ayırmak mümkün mü?

Tayfun: Kötülük kişisel bir eylem-davranış biçimi olduğundan dolayı katmanlara defalarca ayrılabilir bence. Yapılmış veya yapılacak kötülüklerin kendi içerisinde dereceleri olsa da, bu sonucu asla değiştirmeyecektir. Plankton’un da varolan en küçük Villainz olması gibi. 🙂

“Autopsy” / Villainz

– Birçok işinde açığa çıkan olgular arasında mücadele de kendini hissettiriyor. Hayatın merkezinde mücadele mi yer alıyor? Sence bu kelimeden bihaber toplum yapısı mümkün mü?

Tayfun: Elbette yer almalı. Tanıştırayım, hayatlarımızın büyük bir parçasının ta kendisi. Bütün bu kaygıların, duyguların, beklentilerin, hedeflerin istediğimiz doğrultuda er ya da geç sonuçlanması için verilen emeğin sabrımızla kesiştiği nokta burası. Bu kelimeden bihaber toplum yapısının mümkün olmaması dileğiyle…

– Takip ettiğin sanatçılar kimler? İşlerini beğendiğin takip etmemizi önerebileceğin sanatçılar var mı?

Tayfun: Tam kadro değil ama şöyle bir liste bırakıyorum o halde; Jose Mendez, Guillaume Kashima, Lili des Bellons, Yeye Weller, Lola Dupre, Riccardo Guasco, Joren Joshua,Nicolas Dehghani, NEVERCREW, niark1, Cleon Peterson, Christian Rex van Minnen, HRVB, Gosia Herba, DXTR, Arsek & Erase, T-Wei, Saturno, Adam Avery.

Tayfun Pekdemir’i Behance ve Instagram üzerinden takip edebilirsiniz.

“Siamese Twins” / Canavarz

Crowds

Shattering Inner Journeys (Series 1)

Shattering Inner Journeys (Series 2)

Traffic

Positive

Jungle

Grayscale Series (1)

Grayscale Series (2)

Grayscale Series (3)

Grayscale Series (4)

Grayscale Series (5)

Görsel: Tayfun Pekdemir